Kayıtlar

Ekim, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

ÖYKÜ, TECELLİ

Resim
TECELLİ    Akşam  üstü güneşinde toz zerreleri havada uçuşuyordu. İşte şimdi hastaydı. Ölümü yattığı yerde beklerken ; gençliğinde yaşadığı tüm haksızlıkları bir bir toz zerrelerine bağlıyor, havaya bırakıyordu. Hafiflemek ölmeden hemen önce yaşanması gereken bir durumdu muhakkak.    On dokuz yaşında ateşi başına vurmuş parlak bir hergeleyken ,  arkadaşlarıyla ,Taş Mektebin önünde yuvalanır,kız liselilerin çıkış saatlerini beklerlerdi . Hepsi kendine göre bir bahar seçer ,sarhoşluğundan istifade için peşine takılırdı. Bir Rum kızını gözüne kestirmişti Emin. Kızın hangi milletten olduğunun yahut dininin önemsiz olduğu yaşlardı. Bir kızı sevmek için pembe beyaz bir ten  ve parlak saçlar yeterdi işte. Boynundaki haç, kızın babası filan vız gelirdi. Kızın peşinden köşe köşe seyirtirken,tenha bir yer bulup yanaşmayı planlıyordu. İşte fırsat;adımlarını iyice sıklaştırdı: _ Küçük hanım isimlerini bahşederler mi? Kız pas vermeyince-ki pekala duymuştu-: _ Küçük hanım ben biçareyi r
Resim
EYES WİDE SHUT Yazıyor yazıyor Çeyizlerde hulahoplar döndüğünü yazıyor Darp allıkları sürülü dişiler Felek isimli çemberlerde dönüyor Yazıyor Beş erkek-karanlık-liseli üçlemesini yazıyor Pembe memeli huriler şıhların hayallerinde geziyor Her şeyin küçüğü makbul safsatasının ardından Kuzu etleri gevrek Dalından yemiş taze yeniyor -Bir kadın beyazın afrodizyak olmadığına parmak basıyor- Yazıyor İp atlamak veresiye kızlar peşin satılıyor Hep bıyıklı hep terli alıcılar Beşiklere beşibirlik takıyor Ardından Uzuvların güvensizliği çün Kundaklara yakılan kınalar Ardından Ayaklarının altı cennet olacak, sus On ikilik anaların altından akan ırmaklar Ardından Nisa yankılanıyor Ardından Meryem bağırıyor Yazıyor gece gözleri sımsıkı kapalı Fatma’ yı yazıyor!